KUMANDANIN KIRMIZI DÜĞMESİNE LÜTEN BASINIZ......

Bir kaç fotoğraf gördüm şimdi aklıma geldi. Öğretmenlere veliler genelde şöyle der:
"Öğretmen hanım çocuk vaktinde yatmıyor,bi sen söyleyiversen "
"Hocam ödevini yaptıramıyorum ne yapabiliriz"(Biraz büyük sınıflar)

Ben de sorarım:
-Çocuğa yat dediğinde ya da ödevini yap dediğinde tv açık mı,izliyor mu oluyorsunuz?
-Eveett..

Tamam işte ne denilebilir kii.Ben olsam ben bile yatmak istemem,dizinin tam heyecanlı yeri,az sonralar,can çektirici reklamlar...Önce kendinden başlamalı insan,tavsiyeden önce.Çok şükür tv yi kaldırdık.Gündüz kuşağım yok,takip ettiğim bir kaç program varsa onları da bir kaç gün sonra izliyorum.Hem böyle daha iyi reklam arası olmuyor :)Yani demem o ki,herşey öyle birden oluvermiyor.Kendinden fedakarlık yapmalı anne-baba.Vicdanen rahat olmalı,ben elimden geleni yapıyorum diyebilmeli. Tv karşısından ders çalış cocuğum,hadi sen yat oğlumla sağlıklı bireyler yetişmez. Alıp karşına oturtacaksın,anla anlama dersine destek olmaya çalışacaksın.Çocuğa yatmadan"hadi bir şeyler okuyup öyle uyuyalım" diyeceksin. Ben kaçıncu uykumu yaşarken yatan 4 yaşında çocuklar biliyorum. Uykunun vücuda vereceği zindeliğin zamanını çocuk tv de harcıyor.
Yani uzun lafın kısası önce bir kendimize bakalım,derlenelim toplanalım,kumandanın kırmızı düğmesine basalım,çocuklarımız için geleceğimiz için bunu yapalım,zor değil,dizilerin tekrarı var.Ama çocuklarımızın geçen her günü asla geri gelmez....